1 Ocak 2013 Salı

Beklediğim Aşk

    Sevmeyi, fedakarlığı, özlemeyi, acı çekmeyi, beklemeyi, umutsuzluğu, sahip çıkmayı, her şeyi gözden çıkarabilmeyi ve daha bir çok şeyi içinde barındıran karmaşık bir duygudur aşk dedikleri şey. Aşk her zaman var olmuştur ve dünya döndükçe de var olacaktır. Eskiden yaşandığı iddaa edilen aşkların hikayelerini kitaplardan okumaktayız. Maalesef onları günümüzde mumla aramaktayız. Yani en azından ben arıyorum. Günümüz aşkları hiç bir zaman eskiye ulaşamayacaktır. Ne değişti? O zaman ile bu zaman arasında ne fark var ki böyle bir noksanlık söz konusu oldu. İnsanlar aşk seçimlerini yaparken öyle seçici davranıyorlar ki. Sanki teknoloji mağazasından satın alacağı bilgisayarın özelliklerini seçiyorlar. İşlemcisi i7 olsun, 2 GB olsun falan filan. Neyse aşkta ilk izlenim çok önemlidir. Yani görsel olarak muhteşem görünmelisiniz. Birisi sizi ilk bakışta beğenmediyse emin olun ilerde de beğenmeyecektir. Tabi bu göreceli bir şeydir. Mutlu bir aşk hayatı yaşamak için sadece sadık olmak, çok sevmek, fedakar olmak yetmiyor bu devirde. Gider duygularınızı dökersiniz ,karşınızdaki sizi beğenmezse ya yalan söyler ya da direkt reddeder. Eğer biraz beğenmişse ilk olarak düşünmeliyim der. Daha sonra büyük ihtimalle cevabı olumsuz yönde olur. Hayır yani anlamıyorum beğenmiyorsunuz da sanki Brad Pitt gibi Adriana Lima gibi insanlarla birlikte olacaksınız. Ya da kendiniz acayip güzelsiniz, yakışıklısınız. Amaç ne? Bu arada sözüm böyle davrananlara. Şu kibir denilen şey yok mu hepimizi bitirdi. Ama emin olun daha sonra aynı şeyler sizin de başınıza gelecek . Ve anlayacaksınız hatanızı ama iş işten geçmiş olacak. 
     Herkes herkesi sevmek zorunda değil ama her zaman mı olmaz? Kendimden örnek vereyim, şu zamana kadar duygularımı döktüğüm (çıkma teklifi sözü bana saçma geliyor, kullanmıyorum) insan sayısı 5-6 vardır heralde. Ve hepsinden de olumsuz cevaplar aldım. Reddedildim. Ha bu insanlar öyle muhteşem güzel de değildi. Bir de bir kişi tarafından terkedildim. Yemin ederim hiç öyle olacağını düşünmemiştim. Terkedip gittiğinde ortada sap gibi kaldım desem yeridir. Herkes davranışlarıyla kendini gösteriyor bunu anladım. Her neyse devam edelim, yani günümüz insanlarının çoğu aşk seçimlerini acayip derecede kısıtlıyor. Tamam kısıtlaması iyi bir şey ama insanları dış görünüşlerine göre ayırmak çok saçma ve aşağılayıcı. Ben kabul ediyorum yakışıklı ya da tatlı değilim, kızlar bana bakmaz doğrudur ama aşağılanmaktan bıktım. Gün geldi aşkı aramayı bıraktım (!) .Bu duygu peşinizi bırakmaz bir gün yine aşık olursunuz, bilirsiniz. Kaçışı yok bunun. Her seferinde darbe yedim, düştüm. Kalktım. Yine düştüm. Hep düştüm. Benim için aşk keşke olmasaydı dediğim bir şeye dönüştü. Öyle  bir dereceye geldim ki biri beni kabul etse kıyamet alameti olarak sayacağım. Ben her ne kadar aşkı aramayı bıraktım desem de eminim yine o kişiyi bekleyeceğim ,arayacağım. Ya bir de şu var. Kimi sevdiğim belli değil. Çok kötü bir şey. O kadar insanı sevdim ki. Neden? Önceki yaşadıklarımı unutabilmek için. O insanların artık yüzlerine bakamazdım ki. Mecbur unutmak istedim. Sonuçta ne oldu? Zincir oldu eklendikçe ekleniyor. 
    Neyse Allah'ın bir bildiği vardır deyip kendimi avutuyorum işte. Siz siz olun, böyle bir şey yapmayın. Önemli olan insanların size ne kadar çok değer verdikleri, sevdikleri. Gün gelecek o yakışıklı, güzel insanlar yaşlanacak, eskideki görünüşlerinden eser kalmayacak. Belki de sizi çok sevmeyecek . Belki reddettiğiniz insanlarla hayatınızda hiç olmadığınız kadar mutlu olacaksınız. Bunu kimse bilemez. İnsanda kibir oldu mu her şeyi yapar. Her neyse umarım insanlar bu düşüncelerinden ayrılırlar . Ayrılırlar ve  aşkı bekleyenlere yer açılır.    

0 yorum:

Yorum Gönder

 
;