2 Mart 2013 Cumartesi

Park



Aradığın kişiyi beklemek, küçükken salıncak sırasında beklemek gibidir bazen. En öndesindir, sıranın sana geldiğini bildiğin için sevinçlisindir. Ama senden büyük çocuklar gelip sıranı elinden aldıklarında en büyük darbeyi yemişsindir. Ağlıyorsundur iki gözün iki çeşme. Annen ne ettiyse de susmazsın, susamazsın. Sonra susarsın birden. Sen de bilmezsin niye sustuğunu. Kabullenirsin durumu her seferinde. Parkta oynamaya devam edersin. Gülmeye devam edersin. Ama salıncağa hep bir hüzünle bakarsın. Sıraya girmeye korkarsın artık. Senin için ulaşılmaz bir şey olmuştur.
Park hayatın, salıncak ise aşkın...

0 yorum:

Yorum Gönder

 
;