7 Ocak 2014 Salı

Romeo Git Adam Ol Gel

Romeo, acaba sarmaşıklara tırmanırken, sarmaşıkların kopup düşeceğini, felç olacağını, Juliet'in yarısı felç bir hayatı ne kadar paylaşabileceğini hesaplamış mıydı?
Ya da Romeo'nun bıçkın delikanlı ağabeylerinin duruma en kesici-delici aletlerle müdahale edip, daha oracıkta yaşamın akışını yukarıya doğru atmosferin dışına çevirebileceğini hiç düşünmüş müydü acaba?
Hadi kendi kaçtı kurtuldu. Ya pencereden bakan Juliet'e bir şey olsaydı?
Her zararı göze alıp, yıkarak yok ederek sevdaya koşmak, aslında kendimize koşmaktır, sevda değildir belki de peşinden koştuğumuz; kazanma ve elde etme duygularının pençesindeki başka bir bize koşuştur bu.
Akılsız Romeo sarmaşığa tırmanırken, akıllı Romeo Juliet'e kavuşmak için düşünce üretirdi.
Sarmaşıklardaki Romeo "bir anı" yaşamanın duygu seline kapılmıştır. Oysa sarmaşıktan düşecek olan Romeo, yaşamın "her anını" kaçıran Romeo olacaktır. Beyin asla böyle bir tercih yapmaz. Oturur düşünce üretir ve Juliet'i gündüz gözüyle görme kararı alırdı ya da onu görmenin başka bir yolunu bulurdu.
Akıllı Juliet; "Romeo in oradan sen aptal mısın, ben böyle biri ile evlenmem, git adam ol gel" demiş olsaydı "aklını"; "Romeo sen ne romantiksin bulunmaz bir insansın" demişse "duygularını" ortaya koymuş ve sadece o anı yaşamaya karar vermiş demektir.
Bugün duygu seline kapılmış olan Romeo, sarmaşıklara tırmanırken, yarın evlendikten sonra Juliet'in mutfaktan istediği bir bardağı dahi getirmemek için kavgayı göze alacaktır.
İlişkiler adına, beyin dünden bugüne rotasını şaşırmadan daha ileriye ve daha çoğa doğru yönelirken, duygular dünden bugüne, dünü hatırlatan ve yaşatan hiçbir şeyi taşımazlar.

BeyinSiz Olmalısınız - Süleyman Beledioğlu 

0 yorum:

Yorum Gönder

 
;